E. bana yeni sevgilimle ilk buluşmamda eşlik ediyor. Bir otelde kalıyorum ve hazırlanmayı uzatıp sevgilimi lobide tam doksan iki dakika bekletiyorum. Sonra, taksici olan sevgilimin taksisiyle buluşmamıza giderken aramızda oturan E. (bana hazırlanmada oldukça yardım ettiğini de söylemeliyim) bana bir şeyleri açıklamam gerektiğini ima edercesine bakınca sevgilime dönüp "Ben bütün ilk buluşmalara geç kalırım. Sadece ilk buluşmalara ama." diyorum. O da, o zaman taksimetrede yazanı ödemem gerektiğini söylüyor ve E. ile birlikte bu fikre dakikalarca gülüyorlar. Taksimetre on altı lirayı gösteriyor. E. "Ben üç lira ödeyeceğim yani." diye gülüyor (Sanırım önceki bir esprinin devamı.). Kabul ediyorum ama ardından, ödersem eve dönüş paramın kalmayacağını anlıyorum. "Ödemeyeyim." diyorum. Sevgilim, "Sanki ödeteceğim." der gibi bakıyor. Ben hayali sigaramı yakıyorum ve bir nefes çekip külünü arabanın küllüğüne silkiyorum. Kül düşmüyor. Camı hafifçe aralayıp külü dışarıya savuruyorum. Sevgilim, "Oldu mu? Düştü mü o kül? Düşer mi öyle bir kere vurmayla?" diyor. "Camdan dışarı attım." diyorum. "Hayali sigara içmeyi bile beceremiyorsun. Kül o kadar hızlı oluşmaz bir kere." diyor. E. ona hak veriyor. "Bakın, içime çekmiyorum dumanı. Biliyorsunuz, astımım var. Kül o kadar çabuk oluşmuş olabilir bu yüzden." diyorum. Onları buna ikna etmeye çalışırken uyandım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder